Hastalık okula gitmemi engelledi.
- Illness prevented me from going to school.
Hastalık nedeniyle ödevimde erkek kardeşime yardım ettirmek zorunda kaldım.
- I had to have my brother help me with my homework due to illness.
O kötü sağlık gerekçesiyle istifa etti.
- He resigned on the grounds of ill health.
Hastalığından sonra onun sağlığı hâlâ kötü.
- He's still in poor health after his illness.
Sanırım dinlensen iyi olur; hasta görünüyorsun.
- I think you'd better take a rest; you look ill.
Hastalığından dolayı yatağına hapsedildi.
- He has been confined to his bed with illness.
Music won't solve all the world's ills, but it can make them easier to bear.