Turkish - English
Definition of tropik in Turkish English dictionary
- (Bilgisayar,Meteoroloji) tropics
- geog. (a) tropic: Oğlak tropiği the Tropic of Capricorn
- tropic
Tom sat staring at the tropical fish swimming around in the aquarium in his bedroom.
-Tom yatak odasındaki akvaryumda yüzen tropik balıklara bakarak oturdu.
Tropical rainforests produce oxygen and consume carbon dioxide.
-Tropik yağmur ormanları oksijen üretir karbondioksit tüketir.
- tropik balık
- (Denizbilim) tropical fish
- tropik bölge
- (Denizbilim) tropical region
- tropik fırtına
- tropical storm
- tropik siklon
- (Çevre) hurricane
- tropik bir bitki
- dhal
- tropik bir hastalık
- sprue
- tropik bir meyve
- lychee
- tropik bir tür afrika ağacı
- shea
- tropik bölge kabini
- tropics cab
- tropik bölge tavanı
- tropics roof
- tropik bölge çatalı
- tropics fork
- tropik dev balık
- Manta Ray
- tropik dev balık
- manta
- tropik dışı siklon
- (Meteoroloji) extratropical cyclone
- tropik gece
- (Askeri) tropical night
- tropik hava kütlesi
- (Askeri) tropical air mass
- tropik hormonlar
- (Pisikoloji, Ruhbilim) trophic hormones
- tropik hortum
- (Askeri) tropical cyclone
- tropik kuş
- tropicbird
- tropik reçine
- copal
- tropik sarmaşık
- liana
- tropik sene
- tropical year
- tropik spastik paraparezi
- (Tıp) tropical spastic paraparesis
- tropik yağmur ormanları
- tropical rain forest
- tropik şartlara uydurma
- (Askeri) tropicalization
- tropik şiddetli humma
- calenture
- nemli tropik bölgeler
- (Askeri) humid tropics
- bağırsak iltihaplı tropik hastalık
- sprue
- oval meyvesi olan tropik bir ağaç
- calabash tree
- sub-tropik konvergens
- (Denizbilim) sub-tropical convergence
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tropik in Turkish Turkish dictionary
- Dönenceye ait
- Dönence (zamanı)
- Dönence
- tropik kuşu
- Tropik kuşgiller familyasından pembemsi tüylü, kuyruğundaki iki teleği olan deniz kuşu