I often heard him playing the melody on the trumpet.
- Ben sık sık onun trompette melodi çaldığını duydum.
Tom currently plays first trumpet in his high school band.
- Tom şu anda lise bandosunda ilk trompetini çalıyor.
The amount of time you spend practicing the trumpet is up to you.
- Trompet çalmak için harcadığın zamanın süresi sana kalmıştır.