O adam gelecek hafta duruşmaya gidiyor.
- That man is going on trial next week.
Yakalandı ve duruşma için tutuldu.
- He was captured and held for trial.
Polis onu yargılamadı.
- The police didn't put him on trial.
Bu bir yargılama değil bir duruşmadır.
- This is a hearing, not a trial.
Deneme neredeyse yapılmıştı.
- The trial was all but done.
Deneme beş gün sürdü.
- The trial lasted five days.
Tom'un testi ne zamandı?
- When was Tom's trial?
Facebook ve cep telefonu mesajları bir öğrenciye tecavüz etmesi nedeniyle bir adamın davasında kilit delil olarak ortaya çıkmıştır.
- Facebook and text messages have emerged as key evidence in the trial of a man for raping a student.
Tom'un davası Pazartesi günü devam ediyor.
- Tom's trial resumes Monday.
Sanık hırsız şimdi mahkeme huzurunda.
- The accused thief is on trial now.
Mahkeme peş peşe on gün sürdü.
- The trial lasted for ten consecutive days.
The team trialled a new young goalkeeper in Saturday's match, with mixed results.