treachery; deceit; perfidy; unfaithfulness

English - Turkish

Definition of treachery; deceit; perfidy; unfaithfulness in English Turkish dictionary

Related Terms

falsehood

yalan

Bizi yalandan gerçeğe götür. - Lead us from falsehood to truth.

Bana bir yalan söylüyor olduğuna inanıyorum, Anne dedi keskin bir biçimde. Senin yalan söylediğini biliyorum. - I believe you are telling me a falsehood, Anne, she said sharply. I know you are.

falsehood

yalancılık

falsehood

{i} yalan söyleme

falsehood

{i} sahtelik

falsehood

yalancılık/yalan

falsehood

{i} temele dayanmayış

falsehood

{i} gerçek dışılık

English - English

Definition of treachery; deceit; perfidy; unfaithfulness in English English dictionary

falsehood

Hyphenation

treachery; deceit; perfidy; un·faith·ful·ness