travma

listen to the pronunciation of travma
Turkish - English
trauma

Nowadays, if a boy doesn't lose his virginity by the age of 18, he'll most likely be traumatised. - Günümüzde bir oğlan 18 yaşına kadar bekaretini kaybetmezse, o büyük olasılıkla travmalı olacaktır.

Tom was so traumatized he could barely speak. - Tom öyle travma geçirmiş ki güçlükle konuşuyordu.

med. trauma
(Tıp) insult
pseudoaneurysm
cinsel travma
(Pisikoloji, Ruhbilim) sexual trauma
delici travma
(Tıp) penetrating trauma
psikolojik travma
(Tıp) psychological trauma
birincil travma
(Pisikoloji, Ruhbilim) primal trauma
geliştirlimiş travma yönetimi; hava hedef malzemeleri; trafik ölçüm tahsisi
(Askeri) advanced trauma management; air target material; assign traffic metering
zincirleme travma
(Pisikoloji, Ruhbilim) chain trauma
Turkish - Turkish
(Hukuk) Dıştan mekanik bir etki sonunda ortaya çıkan lokal yara;bir dokunun veya organın biçimini ve görevini bozan lezyon
Canlı üzerinde beden ve ruh açısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan yaşantı
Bir doku veya organın yapısını veya biçimini bozan ve dıştan mekanik bir tepki sonucu oluşan yerel yara
Organizmada darbeyle oluşan bozukluk
travma
Favorites