Dünyayı gezmek istiyorum.
- I want to travel around the world.
Dünya'yı gezmek istiyorum.
- I'd like to travel around the world.
Gemiyle yolculuk etmek çok eğlenceli, değil mi?
- Traveling by boat is a lot of fun, isn't it?
Seninle yolculuk etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
Gülliver'in Gezileri ünlü bir İngiliz yazar tarafından yazılmıştır.
- Gulliver's Travels was written by a famous English writer.
Geçtiğimiz yılın bu zamanında Filipinler'de geziyordu.
- He was traveling in the Philippines this time of last year.
O yanında bir çalar saati almadan asla yolculuk yapmaz.
- He never travels without taking an alarm clock with him.
Steve bana yolculuklarının hikayesini anlattı.
- Steve told me the tale of his travels.
Seninle seyahat etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
- Traveling abroad is one of my favorite things.
Seyahat çekiyle ödeyebilir miyim?
- May I pay with a travelers' check?
Seninle seyahat etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
Dünya güneşin etrafında bir yörüngede hareket eder.
- The earth travels in an orbit around the sun.
Işık sesten daha hızlı hareket eder.
- Light travels faster than sound.
Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
- Traveling abroad is one of my favorite things.
Seninle seyahat etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
Hayalim dünyayı dolaşmaktır.
- My dream is to travel the world.
Tom, Avrupa'da dolaşmak istiyor.
- Tom wants to travel around Europe.
Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.
- It is considered impossible to travel back to the past.
Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
- Traveling abroad is one of my favorite things.
Onun seyahate gitmek için yeterli parası yok.
- He doesn't have enough money to go travelling.
Gemi ile gitmek arabayla gitmekten daha uzun sürüyor.
- Traveling by boat takes longer than going by car.
Bir yıl izin almak ve dünyayı dolaşmak istiyorum.
- I want to take a year off and travel around the world.
Tüm çevre kasabalardan insanlar lâhana salatası almak için Mary'nin çiftliğine gitti.
- People from all the surrounding towns traveled to Mary's farm to buy her coleslaw.
Üç gündür yolculuk yapmaktayız.
- We've been traveling for three days.
Tom dünyayı görmek için yurtdışına seyahat ediyor.
- Tom travels abroad to see the world.
Fadıl, Leyla'yı görmek için Kahire'ye gitti.
- Fadil traveled to Cairo to see Layla.
Kafaları karışmış gezginler yanlış şehre doğru yöneldiklerini fark ettiler.
- The confused travelers realized they were headed toward the wrong town.
Birçok ülkeden gezgin geldi.
- The travelers came from many lands.
Tom'un gerçekten bir zaman yolcusu olduğuna inanan bir sürü insan var.
- There are a lot of people who believe that Tom really is a time traveler.
Yolcular gecikmenin nedenini öğrenmeyi bekliyor.
- The travelers are waiting to know the cause of the delay.
travel to Spain.
I like to travel.
I’m off on my travels around France again.
I’ve travelled the world.
My drill press has a travel of only 1.5 inches.