Onun hayali Dünyayı gezmektir.
- Her dream is to travel around the world.
Ben fakir bir denizciyim, bu yüzden tekneyle gezmekten hoşlanmıyorum.
- I am a poor sailor, so I don't like to travel by boat.
Seninle yolculuk etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
Böyle yüksek bir hızda yolculuk etmek olanaklı mı?
- Is it possible to travel at such a high speed?
İki aylığına Avrupa'yı geziyor olacağım.
- I will be traveling in Europe for two months.
Geçtiğimiz yılın bu zamanında Filipinler'de geziyordu.
- He was traveling in the Philippines this time of last year.
Yalnız yolculuk ediyorum.
- I'm travelling alone.
Uzayı işgâl edeceğimiz ve Ay'a yolculuk yapacağımız gün yakında gelecek.
- The day will soon come when we will conquer space and travel to the moon.
Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?
- Would you like to travel abroad?
Ben aya seyahat etmek istiyorum.
- I want to travel to the moon.
Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.
- It is considered impossible to travel back to the past.
Seyahat, insanları bilgili yapar.
- Traveling makes people knowledgeable.
Dünya güneşin etrafında bir yörüngede hareket eder.
- The earth travels in an orbit around the sun.
Ses çok hızlı şekilde hareket eder.
- Sound travels very quickly.
Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?
- Would you like to travel abroad?
Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir.
- Traveling abroad is one of my favorite things.
Tom dünyayı dolaşmak istedi.
- Tom wanted to travel around the world.
Tom, Avrupa'da dolaşmak istedi.
- Tom wanted to travel around Europe.
Seninle seyahat etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz?
- Would you like to travel abroad?
Gemi ile gitmek arabayla gitmekten daha uzun sürüyor.
- Traveling by boat takes longer than going by car.
Yalnız seyahat etmek bir grupla gitmekten daha ilginçtir.
- It's more interesting to travel alone than to go on a group tour.
Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.
- Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.
Bir yıl izin almak ve dünyayı dolaşmak istiyorum.
- I want to take a year off and travel around the world.
Üç gündür yolculuk yapmaktayız.
- We've been traveling for three days.
Dan Linda'yı görmek için Londra'ya seyahat etti.
- Dan traveled to London to see Linda.
Tom dünyayı görmek için yurtdışına seyahat ediyor.
- Tom travels abroad to see the world.
travel to Spain.
I like to travel.
I’m off on my travels around France again.
I’ve travelled the world.
My drill press has a travel of only 1.5 inches.