travel about aimlessly, wander, drift, rove

listen to the pronunciation of travel about aimlessly, wander, drift, rove
English - Turkish

Definition of travel about aimlessly, wander, drift, rove in English Turkish dictionary

roam
aylak aylak dolaşmak
roam
gezinti
roam
{f} amaçsız gezinmek
roam
sürtmek
roam
aylak aylak dolaş
roam
gezinme

Sığırlarının serbestçe başıboş gezinmelerine izin vermemeleri teşvik edildi. - They were encouraged not to let their cattle roam freely.

roam
gezme
roam
gezinmek
roam
dolanmak
roam
serseri mayın gibi dolaşmak
roam
dolaşma

Bir Japon erkek çocuğun rüştüne varır varmaz evini terk etmesi ve macera arayışı içinde kara yoluyla dolaşması gerekliliği eski zamanlarda gelenekti. - It was the custom in old times that as soon as a Japanese boy reached manhood he should leave his home and roam through the land in search of adventures.

Bu haydut isyancılar dünyada dolaşmayı hak etmiyorlar. - Those rogue rebels do not deserve to roam the Earth.

roam
{f} dolaşmak, gezinmek
roam
(fiil) gezinmek, dolaşmak, amaçsız gezinmek
roam
avare dolaşmak
English - English
{f} roam
travel about aimlessly, wander, drift, rove
Favorites