Bu cümleyi her kim çevirirse bir aptaldır.
- Whoever translates this sentence is a fool.
İyi bir çevirmen kelimeleri değil, cümleleri çevirir.
- A good translator translates not words, but sentences.
Birkaç sayfa ingilizceyi çevirmek iki saatten daha fazla zamanımı aldı.
- It took me more than two hours to translate a few pages of English.
Bir şiiri diğer bir dile çevirmek zordur.
- It is difficult to translate a poem into another language.
Cümlelerinizi tercüme etmekten hoşlanıyorum.
- I like to translate your sentences.
O tezi tercüme etmek için en azından üç güne ihtiyacım olacak.
- I'll need at least three days to translate that thesis.
Shishir çeviri yapmak için dışarı çıktığı zaman, en iyisi evde kalmaktır.
- When Shishir comes out to translate, it's best to remain indoors.
Eğer sen şu çeviri yapmaktan hoşlanan kişilerden biriysen, Tatoeba senin için uygun bir yer.
- If you are one of those who love to translate, Tatoeba is the right place for you.
Mary'nin cümleleri çevrilmek için kolay ve anlaşılırdır.
- Mary's sentences are clear and easy to translate.
Bu cümle hâlâ çevrilmek zorunda.
- This sentence has yet to be translated.
O benimle sohbet etmektense Tatoeba'daki cümleleri tercüme etmeyi tercih ediyor.
- She would sooner translate sentences on Tatoeba than chat with me.
Onlar metni tercüme ettiler.
- They translated the text.
Lütfen Tatoeba'da cümleyi cümle için çevirin.
- Please translate sentence for sentence in Tatoeba.
Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.
- It is difficult to translate a poem into another language.
The renowned director could translate experience to film with ease.
The monk translated the holy relics to their new shrine.
Dog translates as chien in French.
By faith Enoch was translated, that he should not see death; and was not found, because God had translated him. Heb. xi. 5.
His sales experience translated well into his new job as a fund-raiser.