Tom makaleyi henüz çevirmedi.
- Tom hasn't translated the article yet.
Mary kitabı henüz çevirmedi.
- Mary hasn't translated the book yet.
Birkaç sayfa ingilizceyi çevirmek iki saatten daha fazla zamanımı aldı.
- It took me more than two hours to translate a few pages of English.
Bir şiiri diğer bir dile çevirmek zordur.
- It is difficult to translate a poem into another language.
Cümlelerinizi tercüme etmekten hoşlanıyorum.
- I like to translate your sentences.
O tezi tercüme etmek için en azından üç güne ihtiyacım olacak.
- I'll need at least three days to translate that thesis.
Çoğunluğu değilsede, çok sayıda profesyonel çevirmen sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaktadırlar.
- Many, if not most, professional translators only translate into their native language.
Shishir çeviri yapmak için dışarı çıktığı zaman, en iyisi evde kalmaktır.
- When Shishir comes out to translate, it's best to remain indoors.
Mary'nin cümleleri çevrilmek için kolay ve anlaşılırdır.
- Mary's sentences are clear and easy to translate.
Bu cümle hâlâ çevrilmek zorunda.
- This sentence has yet to be translated.
Tercüme etmesi zor olan bazı şeyler vardır.
- There are some things that are difficult to translate.
Bu kitabı tercüme etmek için ne kadar süreye ihtiyacı var?
- How much time does she need to translate this book?
Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.
- It is difficult to translate a poem into another language.
İngilizceden Japoncaya kelimesi kelimesine çeviri yapmayın.
- Don't translate English into Japanese word for word.
The renowned director could translate experience to film with ease.
The monk translated the holy relics to their new shrine.
Dog translates as chien in French.
By faith Enoch was translated, that he should not see death; and was not found, because God had translated him. Heb. xi. 5.
His sales experience translated well into his new job as a fund-raiser.
... leads to changes in the brain that are translated into the ...
... But my app isn't actually translated into Russian. ...