Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.
- This discovery has the potential to transform the field.
Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.
- A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work.
İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.
- In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.
Bu keşif alanı dönüştürmek için potansiyele sahiptir.
- This discovery has the potential to transform the field.
Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
- Repetition does not transform a lie into a truth.
Bu kitap yaşamınızı değiştirecek.
- This book will transform your life.
Onlardan ikisi kimyayı modern bilime dönüştürdü.
- The two of them transformed chemistry into a modern science.
Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
- Repetition does not transform a lie into a truth.
Bu diferansiyel denklemler Laplace dönüşümüyle kolayca çözülebilir.
- This differential equation can be easily solved by Laplace transform.
İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.
- In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.
İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.
- In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.
Onlardan ikisi kimyayı modern bilime dönüştürdü.
- The two of them transformed chemistry into a modern science.
O, küçük aile işletmesini, 200'den fazla çalışanı ile son derece karlı bir şirkete dönüştürdü.
- He transformed his small family business into a highly profitable company with more than 200 employees.
... They cannot transform into geospatial information. ...
... First thing, we transform the big data into some model ...