toxic; poisonous

listen to the pronunciation of toxic; poisonous
English - Turkish

Definition of toxic; poisonous in English Turkish dictionary

venomous
çok zararlı
venomous
venomously zehirli bir şekilde
venomous
zehirli

Bu, dünyada olan en zehirli örümceklerden biri. - This is one of the most venomous spiders in the world.

Tom zehirli bir yılan tarafından ısırıldı. - Tom was bitten by a venomous snake.

venomous
{s} zehirli (yılan, akrep, arı v.b.)
venomous
iğrenç/kin dolu/zehirli
venomous
diş bileyen
venomous
{s} zehir saçan; kin dolu; nefret dolu
venomous
düşman
venomous
{s} çok zararlı, zehirli, zehir saçan
venomous
kinlilik
venomous
{s} kin dolu
venomous
venomousnesszehirlilik
venomous
{s} haince
venomous
(Tıp) Zehirli, zehir akıtan veya ifraz eden
English - English
venomous
toxic; poisonous
Favorites