toward the east

listen to the pronunciation of toward the east
English - Turkish

Definition of toward the east in English Turkish dictionary

east
doğu

O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi. - That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt.

Doğu cephesinde savaşı kaybettiler. - They lost the war on the eastern front.

east
şark
east
doğuya doğru

Rüzgar doğuya doğru esiyor. - The wind is blowing east.

Onlar doğuya doğru seyahat etti. - They travelled eastwards.

east
(zarf) doğuya doğru
east
doğu halkı veya uygarlığı
east
doğuya

Ay gökyüzündeki Güneşten doğuya doğru hareket eder, biz her gece ayın güneşli tarafını biraz daha çok görürürüz. - As the Moon moves eastward away from the Sun in the sky, we see a bit more of the sunlit side of the Moon each night.

Onun şehirden ayrıldığını ve doğuya taşındığını duydum. - I heard that he left town and moved east.

east
Hindi çini ve Doğu Hint Adaları
east
doğu ülkeleri

Hava korsanları orta doğu ülkelerindendi. - The hijackers were from Middle Eastern countries.

Doğu ülkelerinin kültürlerinin öğrenimini yaptı. - He has studied the cultures of Eastern Countries.

east
{s} doğuya doğru olan
east
{s} doğu. z. doğuya doğru, doğuya
east
East Indies Hindistan
east
Uzak Do

Habarovsk, Rus Uzak Doğusu'nun en büyük şehirleri arasındadır. - Khabarovsk is among the largest cities of the Russian Far East.

east
doğu ile ilgili
east
easter doğudan esen rüzgar
east
{s} doğudan esen
east
{s} doğudaki

Berlin duvarı Doğudaki Almanların Batıya kaçmasını engellemek için inşa edilmiştir. - The Berlin wall was built to prevent East Germans from fleeing to the West.

east
(isim) doğudaki bölüm, gündoğusu rüzgârı
English - English
eastbound
eastward
east
eastwards
Towards the east
eastwardly
towards the east
eastwards
towards the east
{s} eastward
toward the east

    Hyphenation

    to·ward the east

    Turkish pronunciation

    tıwôrd dhi ist

    Pronunciation

    /təˈwôrd ᴛʜē ˈēst/ /təˈwɔːrd ðiː ˈiːst/
Favorites