Şehir Londra'nın doğusuna uzanmaktadır.
- The city lies east of London.
Annemin doğduğu yer ülkemizin doğusunda bulunmaktadır.
- The place where my mother was born is located in the east of our country.
Ay gökyüzündeki Güneşten doğuya doğru hareket eder, biz her gece ayın güneşli tarafını biraz daha çok görürürüz.
- As the Moon moves eastward away from the Sun in the sky, we see a bit more of the sunlit side of the Moon each night.
Rüzgar doğuya doğru esiyor.
- The wind is blowing east.
Müttefikler daha sonra doğuya Belçika'ya doğru hareket etti.
- The Allies then moved east into Belgium.
Onun şehirden ayrıldığını ve doğuya taşındığını duydum.
- I heard that he left town and moved east.
Doğu ülkelerinin kültürlerinin öğrenimini yaptı.
- He has studied the cultures of Eastern Countries.
Akraba kayırma doğu ülkelerinde yaygındır.
- Nepotism is widespread in Eastern countries.
Habarovsk, Rus Uzak Doğusu'nun en büyük şehirleri arasındadır.
- Khabarovsk is among the largest cities of the Russian Far East.
Berlin duvarı Doğudaki Almanların Batıya kaçmasını engellemek için inşa edilmiştir.
- The Berlin wall was built to prevent East Germans from fleeing to the West.