toward the back part or rear; backward; as, to look behind

listen to the pronunciation of toward the back part or rear; backward; as, to look behind
English - Turkish

Definition of toward the back part or rear; backward; as, to look behind in English Turkish dictionary

behind
{e} ardındaki

Saldırıların ardındaki kimdi? - Who was behind the attacks?

Tom'un parmaklılar ardındaki zamanı bitti. - Tom's time behind bars is over.

behind
arkaya
behind
geriye

Tom arkasında bir ses duydu ve geriye döndü. - Tom heard a noise behind him and turned around.

Tom koltuğunda geriye doğru yaslandı ve ellerini başının arkasına koydu. - Tom leaned back in his chair and put his hands behind his head.

behind
geride

Biri onun şemsiyesini geride bıraktı. - Somebody left his umbrella behind.

Onu durdurmaya çalıştım, ama beni geride bıraktı. - I tried to stop him, but he left me behind.

behind
arkada

Önce Mary yürüdü, ve Tom arkada geldi. - Mary walked first, and Tom came behind.

Ben, birinin arkadan adımı seslendiğini duydum. - I heard someone call my name from behind.

behind
arkadan

Ben, birinin arkadan adımı seslendiğini duydum. - I heard someone call my name from behind.

Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı. - A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.

behind
gerisinde

Bu, programın gerisinde. - It's behind schedule.

Belirlenmiş sürenin on dakika gerisindesin. - You are ten minutes behind the appointed time.

behind
(İnşaat) arkasında

Bahçe evin arkasında. - The garden is behind the house.

Arkasında zengin bir destekleyicisi var. - He has a wealthy supporter behind him.

behind
{i} kıç (Argo)
behind
in gerisinde
behind
geç

Tom parmaklıklar ardında birkaç yıl geçirdi. - Tom spent a few years behind bars.

Tren bugün on dakika geç kaldı. - The train is ten minutes behind today.

behind
geri kalmış

Saat on dakika geri kalmış. - The clock is ten minutes behind.

behind
{e} ardından

Güneş bulutların ardından çıktı. - The sun came out from behind the clouds.

Diğerlerinin ardından kötü konuşmamalısın. - You must not speak ill of others behind their backs.

behind
behindhand z
behind
zamana ayak uyduramamak
behind
borca batmış
behind
dili kıç
behind
be behind the times geri kafalı olmak
English - English
behind
toward the back part or rear; backward; as, to look behind
Favorites