totally unlikely

listen to the pronunciation of totally unlikely
English - Turkish

Definition of totally unlikely in English Turkish dictionary

impossible
{s} olanaksız

Bu görevi tamamlamak benim için olanaksız. - This task is impossible for me to accomplish.

O, onun ne söylediğini anlamayı olanaksız buldu. - She found it impossible to understand what he was saying.

impossible
{s} olmaz
impossible
{s} imkânsız

Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır. - Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.

Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor. - It is considered impossible to travel back to the past.

impossible
muhal
impossible
elvermemek
impossible
cık
impossible
(Tıp) imposibl
impossible
dayanılmaz
impossible
Nâmümkün
impossible
{s} çekilmez
impossible
inanılmayacak kadar
impossible
olanaksız biçimde
impossible
{s} katlanılmaz
impossible
olamaz
English - English
impossible
inconceivable
unimaginable
totally unlikely

    Hyphenation

    to·tal·ly un·like·ly

    Turkish pronunciation

    tōtıli ınlaykli

    Pronunciation

    /ˈtōtəlē ənˈlīklē/ /ˈtoʊtəliː ənˈlaɪkliː/
Favorites