English - Turkish
Definition of totally, completely, entirely, wholly in English Turkish dictionary
- fully
- tamamıyla
Tom'la konuyu tamamıyla görüşmek için zamanım yoktu.
-I haven't had time to fully discuss the matter with Tom.
Gerçeğin tamamıyla farkındayım.
-I'm fully aware of that fact.
- fully
- tamamen
Üzgünüm, bugün tamamen ayrılmış.
-I'm sorry, today is fully booked.
Masumiyetinden tamamen eminim.
-I am fully convinced of your innocence.
- fully
- tam olarak/en az
- fully
- en azından
- fully
- iyicene
- fully
- tamamiyle
- fully
- iyiden iyiye
- fully
- tümüyle
- fully
- tam olarak
O, ne gördüğünü polise tam olarak bildirdi.
-He reported fully what he had seen to the police.
Durumun öneminin tam olarak farkındayım.
-We are fully aware of the importance of the situation.
- fully
- en az
- fully
- bütünüyle
- fully
- iyice
- fully
- uzun uzadıya
- fully
- tam
Ben tamamen tehlikenin farkındaydım.
-I was fully alive to the danger.
Evim tam sigortalıdır.
-My house is fully insured.
- fully
- z tamamen
- fully
- dört dörtlük
Related Terms
English - English
Definition of totally, completely, entirely, wholly in English English dictionary
- fully
totally, completely, entirely, wholly
Hyphenation
totally, completely, entirely, whol·lyPronunciation
Resimler
Favorites