Favori pizza malzemen nedir?
- What's your favorite pizza topping?
Bu ürün hem bir zemin cilası hem de bir tatlı kaplama malzemesidir.
- This product is both a floor polish and a dessert topping.
Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
O, tepenin üst kısmında yaşıyor.
- He lives at the top of the hill.
Dağın tepesine ulaşmayı başardım.
- I succeeded in reaching the top of the mountain.
Tartışma için uygun bir başlık değil.
- It's not a suitable topic for discussion.
Daha önce böyle harika bir film izlediniz mi?
- Have you seen such a wonderful movie before?
Harika hediye için teşekkürler.
- Thank you for the wonderful gift.
Fuji
We climbed to the top of Mt. Fuji.
Sonunda, onlar dağın tepesine ulaştı.
- At last, they reached the top of the mountain.
Linux Deepin başka bir mükemmel Linux dağıtımıdır.
- Linux Deepin is another wonderful Linux distribution.
Bu gece mükemmel dans ettin.
- You danced wonderfully tonight.
Düğünümüzde söyleyebilsen şahane oldurdu.
- It would be wonderful if you could sing at our wedding.
En üst katta bir restoran var.
- There is a restaurant on the top floor.
Şirketin en üst kademesinde olmak istiyorum.
- I want to be at the top of the company.
O en yüksek hızda sürüyor.
- He is driving at top speed.
Geçen yılın ilk 100'ünde en sevdiğiniz şarkı nedir?
- What's your favorite song in last year's top 100?
Bu şarkı benim ilk onumda on bir numara.
- This song is number eleven in my top ten.
Tom, kendi sınıfında zirveye yakın mezun oldu.
- Tom graduated near the top of his class.
Her sabah dünyanın zirvesinde görünüyorsun.
- You look on top of the world every morning.
Her top is a blue baggy.
Tom en iyi mühendislerimizden biri.
- Tom is one of our top engineers.
Biraz pahalı olsalar bile, ben daime en iyi ürünleri satın alırım.
- I always buy a top quality product even if it is slightly more expensive.
His kite got caught at the top of the tree.
He tossed the ball towards the wall.
- Topu duvara doğru çekti.
The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
- Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
This church was destroyed by cannon fire.
- Bu kilise top ateşiyle yıkılmıştı.
He was in charge of the fundraising efforts.
- O, bağış toplama çabalarından sorumluydu.
Tom twisted the knob and opened the door.
- Tom topuzu çevirdi ve kapıyı açtı.
Tom turned the knob and pushed the door open.
- Tom topuzu çevirdi ve açmak için kapıyı itti.
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
The ball rolled on the ground towards me.
- Top yerde bana doğru yuvarlandı.
The ball rolled across the road.
- Top, yolun karşısına yuvarlandı.
We saw a bunch of birds.
- Bir kuş topluluğu gördük.
She wears her hair in a bun.
- O, saçını topuz yapar.
Tom held the hostages at gunpoint while Mary gathered the cash.
- Tom, Mary parayı toplarken rehineleri silahla tuttu.
The guns thundered away all night.
- Toplar bütün gece gümbürdedi.