topped with a covering, having a cover; insured; protected; hidden

listen to the pronunciation of topped with a covering, having a cover; insured; protected; hidden
English - Turkish

Definition of topped with a covering, having a cover; insured; protected; hidden in English Turkish dictionary

covered
örtülü

Dünya yüzeyinin üçte ikisi su ile örtülüdür. - Two-thirds of the earth's surface is covered with water.

O sadece bir el havlusuyla örtülü olarak duştan geldi. - She, covered only with a handtowel, came from the shower.

covered
{s} kapatılmış
covered
(Askeri) KAPALI, ÖRTÜLÜ, MESTUR: Bknz. "cover" ve "exposed"
covered
{s} kaplanmış

Tom çamurla kaplanmış şekilde eve geri döndü. - Tom came back home covered in mud.

Zemin kanla kaplanmıştı. - The floor was covered with blood.

covered
kaplanmak
covered
(Dilbilim) dar
covered
kapaklı
covered
kapanmak
covered
(Ticaret) karşılığı olan
covered
(Ticaret) güvenceli
covered
kapağı olan
covered
(Ticaret) açık değil
covered
kapsa(mak)
covered
{s} saklı
covered
{s} kapalı
covered
kapsa

Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil. - Tom is no longer covered by his parents' health insurance.

Kaza hasarları garanti kapsamında değildir. - Accidental damage isn't covered by the warranty.

covered
{s} kaplı

Tepe karla kaplı olurdu. - The hill used to be covered in snow.

Tepe tamamen karla kaplıydı. - The hill was all covered with snow.

English - English
{s} covered
topped with a covering, having a cover; insured; protected; hidden
Favorites