Üstsüz bir feminist, Vatikan dışında tutuklandı
- A topless feminist was arrested outside the Vatican.
İspanya'da hem üstsüzlük hem de nudizm yasaldır.
- In Spain both toplessness and nudism are legal.
Tom cüzdanını şifoniyerin üstüne koydu.
- Tom put his wallet on top of the dresser.
Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
Tartışma için uygun bir başlık değil.
- It's not a suitable topic for discussion.
Dağın tepesine ulaşmayı başardım.
- I succeeded in reaching the top of the mountain.
Sonunda, onlar dağın tepesine ulaştı.
- At last, they reached the top of the mountain.
Fuji
We climbed to the top of Mt. Fuji.
Lütfen bu kitabı en üste koyun.
- Please put this book on the very top.
Ben en üst rafa ulaşabilirim.
- I can reach the top shelf.
O en yüksek hızda sürüyor.
- He is driving at top speed.
Bu şarkı benim ilk onumda on bir numara.
- This song is number eleven in my top ten.
Aziz Benedict ilk manastırı Monte Cassino'nun tepesinde kurdu.
- St. Benedict established his first monastery on top of Monte Cassino.
O her zaman sınıfın zirvesindedir.
- He is always at the top of the class.
Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
- After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
Her top is a blue baggy.
Birçok en iyi sporcular egzersizlerden sonra buz banyosu yaparlar.
- Many top athletes take ice baths after workouts.
Tom en iyi mühendislerimizden biri.
- Tom is one of our top engineers.
In the spotlight so clear.
His kite got caught at the top of the tree.
The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
- Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
This ball is that boy's treasure.
- Bu top o çocuğun servetidir.
This church was destroyed by cannon fire.
- Bu kilise top ateşiyle yıkılmıştı.
You think Tom's got big muscles? I'm packing literal cannons beneath these sleeves!
- Sen Tom'un büyük kasları mı var sanıyorsun? Ben bu kollar altında gerçek toplar paketliyorum!
He was in charge of the fundraising efforts.
- O, bağış toplama çabalarından sorumluydu.
Tom turned the knob and pushed the door open.
- Tom topuzu çevirdi ve açmak için kapıyı itti.
Tom twisted the knob and opened the door.
- Tom topuzu çevirdi ve kapıyı açtı.
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
The ball rolled on the ground towards me.
- Top yerde bana doğru yuvarlandı.
The ball rolled across the road.
- Top, yolun karşısına yuvarlandı.
We saw a bunch of birds.
- Bir kuş topluluğu gördük.
She wears her hair in a bun.
- O, saçını topuz yapar.
I've been hearing gunfire in the distance.
- Ben uzaktan top ateşi duyuyorum.
The guns thundered away all night.
- Toplar bütün gece gümbürdedi.