İspanya'da hem üstsüzlük hem de nudizm yasaldır.
- In Spain both toplessness and nudism are legal.
Sami bir üstsüz barda çalıştı.
- Sami worked at a topless bar.
Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
Tepenin üstüne ulaştığımızda rüzgar daha da sert esti.
- The wind blew harder yet when we reached the top of the hill.
Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
- After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı.
- Everything on top of the table started rattling when the earthquake hit.
Şirketin tepesine gelmek için, onun sıkı çalıştığını herkes biliyor.
- Everyone knows that he worked hard to get to the top of the company.
Sonunda, onlar dağın tepesine ulaştı.
- At last, they reached the top of the mountain.
En üst katta bir restoran var.
- There is a restaurant on the top floor.
Ben en üst rafa ulaşabilirim.
- I can reach the top shelf.
O en yüksek hızda sürüyor.
- He is driving at top speed.
Aziz Benedict ilk manastırı Monte Cassino'nun tepesinde kurdu.
- St. Benedict established his first monastery on top of Monte Cassino.
Geçen yılın ilk 100'ünde en sevdiğiniz şarkı nedir?
- What's your favorite song in last year's top 100?
Mt.Fuji'nin zirvesine tırmandım.
- I climbed to the top of Mt. Fuji.
O her zaman sınıfın zirvesindedir.
- He is always at the top of the class.
Her top is a blue baggy.
Tom en iyi mühendislerimizden biri.
- Tom is one of our top engineers.
Birçok en iyi sporcular egzersizlerden sonra buz banyosu yaparlar.
- Many top athletes take ice baths after workouts.
In the spotlight so clear.
His kite got caught at the top of the tree.
The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
- Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
This ball is that boy's treasure.
- Bu top o çocuğun servetidir.
You think Tom's got big muscles? I'm packing literal cannons beneath these sleeves!
- Sen Tom'un büyük kasları mı var sanıyorsun? Ben bu kollar altında gerçek toplar paketliyorum!
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
He was in charge of the fundraising efforts.
- O, bağış toplama çabalarından sorumluydu.
Tom twisted the knob and opened the door.
- Tom topuzu çevirdi ve kapıyı açtı.
Tom turned the knob and pushed the door open.
- Tom topuzu çevirdi ve açmak için kapıyı itti.
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
The ball rolled on the ground towards me.
- Top yerde bana doğru yuvarlandı.
The ball rolled across the road.
- Top, yolun karşısına yuvarlandı.
Mary did her hair in a bun.
- Mary saçını topuz yaptı.
She wears her hair in a bun.
- O, saçını topuz yapar.
I've been hearing gunfire in the distance.
- Ben uzaktan top ateşi duyuyorum.
The guns thundered away all night.
- Toplar bütün gece gümbürdedi.