Last night, Mr. A called me up to say he couldn't attend today's meeting.
- Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı.
A farewell meeting was held in honor of Mr Jones.
- Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.
He never goes to an assembly.
- O asla toplantıya gitmez.
She took part in the assembly.
- O, toplantıda yer aldı.
Tom doesn't enjoy family gatherings very much.
- Tom aile toplantılarını fazla sevmiyor.
He never goes to a gathering.
- O asla bir toplantıya gitmez.
The therapy is in session.
- Terapi toplantı halinde.
They called a special convention.
- Onlar özel bir toplantıya çağırdılar.
He attended the meeting as the company representative.
- O, şirket temsilcisi olarak toplantıya katıldı.
We take all the company visitors to the meeting room.
- Bütün şirket ziyaretçilerini toplantı odasına alıyoruz.
See you at the reunion.
- Toplantıda görüşürüz.
I was just wondering if any of you are planning to go to our high school reunion this weekend.
- Sizlerden herhangi birinin bu hafta sonu bizim lise toplantısına gitmeyi planlayıp planlamadığınızı sadece merak ediyordum.
I'd like to hold a staff meeting first thing tomorrow afternoon, so could you reserve the conference room?
- Yarın öğleden sonra ilk olarak personel toplantısı yapmak istiyorum, bu yüzden konferans salonunu ayırır mısın?
The whole world is watching the summit conference.
- Tüm Dünya Zirve toplantısını izliyor.