top boots

listen to the pronunciation of top boots
English - Turkish
uzun çizme
top
{i} tepe

Şirketin tepesine gelmek için, onun sıkı çalıştığını herkes biliyor. - Everyone knows that he worked hard to get to the top of the company.

Fuji - We climbed to the top of Mt. Fuji.

top
{i}
top
{i} tepe nokta
top
(Bilgisayar) yukarı
top
(Bilgisayar) yukarıya
top
gölgede bırakmak
top
(Bilgisayar) üstten
top
kap
top
en üst kat
top
başına varmak (bir yerin)
top
yatırmak
top
üstünden geçmek
top
üstünü örtmek
top
üstünde bulunmak
top boot
uzun konçlu çizme
top
doruk
top
en üstün yer
top boot
uzun çizme
top
{s} en iyi

Tom en iyi bir özel okula gidiyor. - Tom goes to a top private school.

Bu site en iyiler listesinde. Eğer onu ilginç bulursan, lütfen tıkla! - This site is in a toplist. If you found it interesting, please click!

top
enen üst
top
en üstünzirve
top
en üstteki
top boot
çizme
English - English
top
top boot
A high boot usually having its upper part made of a different material or with leather of a contrasting color or texture
topboots
High boots, having generally a band of some kind of light-colored leather around the upper part of the leg; riding boots
top boots
Favorites