too small to be seen except under a microscope

listen to the pronunciation of too small to be seen except under a microscope
English - Turkish

Definition of too small to be seen except under a microscope in English Turkish dictionary

small
{s} ufak

Tom, Boston'dan çok uzak olmayan ufak bir kentte doğdu. - Tom was born in a small town not too far from Boston.

Kazanmak için ufak bir şansımız var. - We have small chance to win.

small
{s} mütevazi
microscopic
(Denizbilim) minilölçekte
microscopic
(Denizbilim) minilgörü
small
ufak parça
microscopic
mikroskopik
small
ufak ufak
small
küçük küçük
microscopic
(sıfat) mikroskobik
microscopic
{s} çok ufak
microscopic
{s} mikroskobik

Dan saçın mikroskobik incelemesini yaptı. - Dan performed a microscopic examination of the hair.

Bakteriler mikroskobik organizmalardır. - Bacteria are microscopic organisms.

microscopic
(Tıp) (al) Ancak mikroskopla görülebilen, mikroskopa ait, mikroskopik
small
{i} dar kısım
small
{s} minik
small
{s} cömertlikten yoksun, yalnızca kendi çıkarlarını düşünen, çok bencil
small
{i} arka

Bizim küçük bir arka bahçemiz var. - We have a small backyard.

Tom otelin arkasındaki küçük restoranda yemek yemek istedi. - Tom wanted to eat at the small restaurant behind the hotel.

small
small arms tabanca gibi ufak silahlar
small
{s} küçücük
small
bir şeyin ince yeri
English - English
small
microscopic
too small to be seen except under a microscope

    Hyphenation

    too small to be seen ex·cept un·der a mi·cro·scope

    Turkish pronunciation

    tu smôl tı bi sin îksept ʌndır ı maykrıskōp

    Pronunciation

    /ˈto͞o ˈsmôl tə bē ˈsēn əkˈsept ˈəndər ə ˈmīkrəsˌkōp/ /ˈtuː ˈsmɔːl tə biː ˈsiːn ɪkˈsɛpt ˈʌndɜr ə ˈmaɪkrəsˌkoʊp/
Favorites