Kazanmak için ufak bir şansımız var.
- We have small chance to win.
Evimin önünde ufak bir bahçe var.
- There is a small garden in front of my house.
Dan saçın mikroskobik incelemesini yaptı.
- Dan performed a microscopic examination of the hair.
Bakteriler mikroskobik organizmalardır.
- Bacteria are microscopic organisms.
Arabanın arkasında saklanan küçük bir kedi var.
- There's one small cat hiding behind the car.
Tom otelin arkasındaki küçük restoranda yemek yemek istedi.
- Tom wanted to eat at the small restaurant behind the hotel.