Hayatımın en inanılmaz deneyimlerinden biriydi.
- It was one of the most incredible experiences of my life.
Tom inanılmaz şekilde.
- Tom is in incredible shape.
Harika bir iş yaptın.
- You did an incredible job.
O hikaye gerçek olmak için çok olağanüstü.
- That story is too incredible to be true.
Onun olağanüstü olduğunu düşündüm.
- I thought it was incredible.