A fat white cat sat on a wall and watched them with sleepy eyes.
- Tombul beyaz bir kedi, duvarın üstüne oturdu ve onları uykulu gözlerle seyretti.
She's not fat – she's just a little plump.
- O şişman değil - sadece biraz tombul.
Tom is plump, isn't he?
- Tom tombul, değil mi?
She's not fat – she's just a little plump.
- O şişman değil - sadece biraz tombul.
I think Tom is chubby.
- Tom'un tombul olduğunu düşünüyorum.
I have chubby fingers, so I can't use a small keyboard.
- Tombul parmaklarım var, bu nedenle küçük bir klavye kullanamam.
I wonder if Tom is still pudgy.
- Tom'un hâlâ Tombul olup olmadığını merak ediyorum.