tom settle as a fortune

listen to the pronunciation of tom settle as a fortune
English - Turkish

Definition of tom settle as a fortune in English Turkish dictionary

estate
{i} malikâne
estate
arsa
estate
(Ticaret) taşınmazlar
estate
(Kanun) bırakıt
estate
(Ticaret) mülk geliri
estate
(Ticaret) mal varlığı

Mal varlığınının bir kısmını oğlu Robert'a bıraktı. - He settled part of his estate on his son Robert.

Mal varlığınının bir kısmını oğlu Robert'a bıraktı. - He left part of his estate to his son Robert.

estate
mülk

Sami, Mısır'da bir mülk bıraktı. - Sami left an estate in Egypt.

Tom bir yaban hayatı sığınma evi yaratmak için mülkünü bağışladı. - Tom donated his estate to create a wildlife sanctuary.

estate
ölen kimseden kalan mal varlığı
estate
arazi

Tom amcasının arazisini miras olarak aldı. - Tom inherited his uncle's estate.

estate
emlak
estate
(isim) mülk, emlâk, malikâne, arazi, varlık, miras, aşama, sınıf, durum, hal
estate
{i} hal
estate
{i} miras

Tom oğlunun onun gayrimenkulunu miras olarak almasını diliyor. - Tom wishes for his son to inherit his estate.

Edward amcasının menkulünü miras olarak aldı. - Edward inherited his uncle's estate.

estate
{i} varlık
estate
itibar
estate
yüksek mertebe
estate
konak
estate
{i} huk. tereke, bırakıt
English - English
estate
tom settle as a fortune

    Hyphenation

    Tom set·tle as a for·tune

    Turkish pronunciation

    täm setıl äz ı fôrçun

    Pronunciation

    /ˈtäm ˈsetəl ˈaz ə ˈfôrʧo͞on/ /ˈtɑːm ˈsɛtəl ˈæz ə ˈfɔːrʧuːn/
Favorites