Turkish - English
Definition of tokmak in Turkish English dictionary
- mallet
- {i} knob
- stick
- maul
- wooden pestle
- mall
- hammer
- knocker (for a door)
- gavel
Judges often use gavels.
-Yargıçlar sık sık tokmak kullanır.
The courthouse ordered new gavels.
-Adliye yeni tokmaklar sipariş etti.
- mallet, beetle; knocker, knob
- slang penis, *dick, tool
- drumstick (for beating a drum)
- beetle
- mallet; beetle; tamper; maul; gavel
- clapper (of a bell)
- club
- knocker
- monkey
- brake
- ram
- rammer
- tokmak gibi solidly built, stocky
- (person)
- Tokmaklar
- beaters
- tokmaklar
- mallets
- ağaç tokmak
- maul
- davul onun boynunda, tokmak başkasının elinde
- (Konuşma Dili) He is only a puppet; someone else pulls the strings
- havalı tokmak
- pneumatic hammer
- hidrolik tokmak
- hydraulic rammer
- makineli tokmak
- drop hammer
- motorlu tokmak
- power rammer
- plastik tokmak
- plastic mallet
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tokmak in Turkish Turkish dictionary
- Dibekte dövme işi için kullanılan ağaçtan araç
- Davul vb. vurma çalgıları çalmakta kullanılan ve çalgının bir parçası olan araç: "Alın tokmağı vurun davula, sabahın ilk saatlerinde sesi başka çıkar."- H. Taner
- Ağaçtan yapılmış iri çekiç: m"Hallaç geniş, kocaman tırnaklı elleriyle hâlâ tokmak sallıyordu."- S. F. Abasıyanık
- Kapı kolu yerinde bulunan ve kapıyı açmağa yarayan topuz: "Kapının tokmağını çevirdi, kapı kilitli değildi, açılıverdi."- Ç. Altan
- Kapı kanadına asılı ve kapı çalmaya yarayan, türlü biçimlerde metal parça
- Kapı zili
- Kapı kolu yerinde bulunan ve kapıyı açmağa yarayan topuz
- Davul vb. vurma çalgıları çalmakta kullanılan ve çalgının bir parçası olan araç
- Ağaçtan yapılmış iri çekiç
- (Osmanlı Dönemi) MITRAK
- (Osmanlı Dönemi) MİFEZZA
tokmak
Hyphenation
tok·makPronunciation
Resimler
History
Favorites