Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.
- It will not make much difference whether you go today or tomorrow.
Bugün hava rüzgarlı, değil mi?
- It is windy today, isn't it?
Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü!
- Today is June 18th and it is Muiriel's birthday!
Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
- Today is the hottest day this year.
Bugün hava harika fakat bu günlerde hep yağmur yağdı.
- The weather today is great, but lately it's been raining all the time.
Şimdi bile, ara sıra seni görmek istediğimi düşünüyorum. Fakat bugünkü seni değil geçmişten hatırladığım seni.
- Even now, I occasionally think I'd like to see you. Not the you that you are today, but the you I remember from the past.
Bugün şimdiye kadar yaşadığım en soğuk gündür.
- Today's the coldest day we've ever had.
Günümüzde çocuklar okulda yüzmeyi öğrenmektedirler.
- Children learn to swim in school today.
Ana dili Esperanto olan ilk kişi 1904'te doğdu. Günümüzde ise ana dili Esperanto olan birkaç bin kişi var.
- The first native speaker of Esperanto was born in 1904; today there are several thousand Esperanto native speakers.
Ben yemin ediyorum, John. Bugün itibariyle, sigarayı bırakıyorum.
- I swear, John. As of today, I quit smoking.
Paris Hilton ve Kim Kardashian günümüzün en ünlü sosyetelerinden bazılarıdır.
- Paris Hilton and Kim Kardashian are some of today's most famous socialites.
This is today's newspaper.
Today is Wednesday.
Today is the day we'll fix this once and for all.
In the 1500s, people had to do things by hand, but today we have electric can openers.
Madness, even under the pretext of despair, is never a force that can regenerate the world. That is why today we are all Americans.
... It's kind of like today's version of the Macarena. ...
... today's chat. We really appreciate all of you joining in, and the video of this chat ...