Bifteğim, yumurtalarım, kızarmış patateslerim, tostum ve kahvem var.
- I have steak, eggs, hash browns, toast, and coffee.
O açlıktan öldüğü için bir parça tost yedi.
- He swallowed a piece of toast because he was starving.
Beyler, kadeh kaldırmak istiyorum.
- Gentlemen, I'd like to propose a toast.
Tom, üç yumurta ve bir dilim kızarmış ekmek yedik.
- Tom ate three eggs and a slice of toast.
Kahvaltıda kahve ve kızarmış ekmek tercih ederim.
- I prefer coffee and toast for breakfast.
Tom ekmek kızartma makinesine iki dilim ekmek koydu ve kolu aşağı itti.
- Tom put two slices of bread into the toaster and pushed down on the lever.
Ekmek kızartma makinesi yoğun sabahlar sırasında kullanışlıydı.
- The toaster was useful during busy mornings.
To be toast.
Beyler, kadeh kaldırmak istiyorum.
- Gentlemen, I'd like to propose a toast.
We liked to toast marshmallows around the campfire.
At the reception, there were many toasts from the well-wishers.
Top with cheese and toast under the grill for a few minutes.
To be toast.