Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?
- Was Ms. Kato your teacher last year?
Ben dün sizin babanıza rastladım.
- I bumped into your dad yesterday.
Tom romanı onlara önerdi.
- Tom recommended the novel to them.
O, onlara karşı çok nazikti.
- He was very kind to them.
O, bana göre üç yıl kıdemli.
- She is senior to me by three years.
O bana göre altı yıl kıdemli.
- She is senior to me by six years.
Sana hikayeyi kim anlattı?
- Who told the story to you?
Bir kuş olsam, sana uçabilirim.
- If I were a bird, I would have been able to fly to you.
Niçin geç kaldığını bize açıklamasını talep ettik.
- We demanded that he explain to us why he was late.
Avukat yeni yasayı bize açıkladı.
- The lawyer explained the new law to us.
Birlikte çalıştığım birinin yanında yaşıyorsun
- You live next to somebody I work with.
Bunu başka birine söyle.
- Tell it to somebody else.
Çek birine para ödeme yöntemidir.
- A check is a method of paying money to somebody.
Tom tanımadığı birinin yanında oturdu.
- Tom sat down next to someone he didn't know.
Ben size yazabildiğim kadar kısa sürede yazacağım.
- I will write to you as soon as I can.
Üzgünüm size yazmam uzun sürdü.
- Sorry it took me so long to write to you.
Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
- I really look forward to your visit in the near future.
Bu senin Japonya'ya ilk ziyaretin mi?
- Is this your first visit to Japan?
Amerika Birleşik Devletlerinde, hapşırdıklarında birine çok yaşa deriz.
- In the U.S., we say bless you to someone when they sneeze.
Yara izini herhangi birine hiç gösterdin mi?
- Have you ever shown your scar to someone?
Tom hâlâ hayatta olsaydı bugün nasıl görünürdü?Aşağıdaki fotograf kullanımı, bunun bir cevabını bulmaya çalışıyor.
- How would Tom look today if he were still alive? The following photomanipulation attempts to find an answer to this.
Bunun için anahtarınız var mı?
- Do you have the key to this?
Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
- I've got nothing to say to him.
Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu.
- We had no choice but to leave the matter to him.
Buna alışkın değilim.
- I'm not used to this.
Sonunda buna alışacağımdan oldukça eminim.
- I'm pretty sure I'll get used to this eventually.
Not Your Average Travel Guide.
Is this your cat?.
... I WANT JACK THROWN OUT OF YOUR DOJO. ...
... can make your apps even better. ...