Evlilikte mutluluk tamamen şans işi.
- Happiness in marriage is entirely a matter of chance.
Ben senin iyi şansın hakkında mutluyum.
- I am happy about your good luck.
Tom uzun süre uzaklarda bulunduktan sonra evde olmaktan mutluydu.
- Tom was happy to be home after being away for so long.
Tom kötü bir şey olmak üzere olduğu hissini atlatamadı.
- Tom couldn't shake the feeling that something horrible was about to happen.
Ben New York'ta iken, tesadüfen eski arkadaşımla karşılaştım.
- When I was in New York, I happened to meet my old friend.
Tesadüfen onunla aynı trene bindim.
- It so happened that I rode in the same train with him.
O, meydana gelmek zorunda değildi.
- That didn't have to happen.