to work hard or drudge; to study ploddingly and laboriously

listen to the pronunciation of to work hard or drudge; to study ploddingly and laboriously
English - Turkish

Definition of to work hard or drudge; to study ploddingly and laboriously in English Turkish dictionary

dig
kazmak

Bir kadınla tartışmak suyu boğmaya çalışmak, ateşi yakmak, toprağı kazmak ya da havayı yakalamaya çalışmak gibidir. - Arguing with a woman is like trying to drown the water, burn the fire, dig the soil or catch the air.

Bir metre çapında ve iki metre derinliğinde bir çukur kazmak yaklaşık 2.5 saatimi aldı. - It took me about two and a half hours to dig a hole one meter in diameter and two meters in depth.

dig
{i} kazma

Çocuklar kumda çukur kazmayı severler. - Children love to dig in the sand.

Tom kazmaya devam etti. - Tom continued digging.

dig
{i} taş

Savaş tutuklusu kendini büyük bir onurla taşıdı. - The prisoner of war bore himself with great dignity.

dig
{i} kazı

Onlar çukur kazıyorlar. - They're digging a hole.

Bir adam çıplak elleri ile kazı yaparken görüldü. - One man was seen digging with his bare hands.

dig
beğenmek
dig
idrak etmek
dig
(Jeoloji) sıyırmak
dig
{f} (dug, --ging)
dig
dürtme
dig
anlamak
dig
kazı yeri
dig
iğneli laf
dig
kazı yapm

Kazı yapmak zor iştir. - Digging is hard work.

dig
{f} deşmek
dig
toprağı bellemek
dig
{f} dürtmek
dig
(isim) kazı, kazma, dürtme; iğneleme; taş; lojman, yurt
dig
{f} kazı yapmak

Kazı yapmak zor iştir. - Digging is hard work.

dig
{f} mahmuzlamak
English - English
dig
to work hard or drudge; to study ploddingly and laboriously
Favorites