to work as a substitute teacher, especially in primary and secondary education

listen to the pronunciation of to work as a substitute teacher, especially in primary and secondary education
English - Turkish

Definition of to work as a substitute teacher, especially in primary and secondary education in English Turkish dictionary

sub
alt-
sub
(Bilgisayar) aşağıda

Aşağıdaki linkten, filmleri İngilizce altyazılı olarak izleyebilirsiniz. - You can watch movies with English subtitles using this link.

Aşağıdaki sözcüklere adıl denir ve cümlede özne olarak kullanılırlar. Onlar bir kişi veya nesne sunarlar. - The following words are called pronouns and are used as the subject of a sentence. They represent a person or a thing.

sub
denizaltı

Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı. - The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface.

Hayatımda sarı bir denizaltı hiç görmedim. - I've never seen a yellow submarine in my life.

sub
alt

Tom İngilizce filmler izlerken İngilizce altyazıları okumayı sever. - Tom likes to read English subtitles while watching movies in English.

Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir. - It is important that a lawyer should leave no stone unturned even on minor points and harp on the same subject to achieve a break through in an impasse.

sub
okyanus veya deniz tabanının altındaki jeolojik katmanları ifade eder
sub
ters [mat.]
sub
bazik
sub
{e} içinde

Tüm konuların içinde en çok İngilizceyi severim. - I like English the best of all the subjects.

Bu konuda anlaşma içindeyiz. - We are in agreement on this subject.

sub
bazlı
sub
{e} altına

Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir. - It is important that a lawyer should leave no stone unturned even on minor points and harp on the same subject to achieve a break through in an impasse.

Felsefe taşı baz metalleri altına dönüştürebilen efsanevi bir maddeydi. - The philosopher's stone was a legendary substance capable of turning base metals into gold.

sub
{f} yerini doldurmak
sub
{e} içine

Denizaltı suyun içine daldı. - The submarine submerged in the water.

sub
(Tıp) Alt, altında (bulunan)
sub
submarine subordinate
sub
i., k.dili. sub- önekiyle başlayan bazı sözcüklerin kısası: subaltern, submarine, subordinate, subscription, substitute
sub
evrik
sub
alt/avans
sub
yardımcı
sub
substitute gibi
sub
pref. alt
English - English
sub
to work as a substitute teacher, especially in primary and secondary education

    Hyphenation

    to work as a sub·sti·tute teacher, es·pe·cial·ly in pri·ma·ry and sec·ond·a·ry Educa·tion

    Pronunciation

Favorites