to work; to operate; as, to serve the guns

listen to the pronunciation of to work; to operate; as, to serve the guns
English - Turkish

Definition of to work; to operate; as, to serve the guns in English Turkish dictionary

serve
çekmek (hapis cezası)
serve
{f} as ... vazifesini görmek: Turkey serves as a bridge between Europe and
serve
(Askeri) bakımını yapmak
serve
hapis cezası çekmek
serve
{f} hizmet et

O, efendisine iyi hizmet etti. - He served his master well.

Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi. - My brother wanted to join the army but because of a heart condition he was judged unfit to serve.

serve
çalışmak

Kulüp saymanı olarak çalışmaktadır. - She serves as the club treasurer.

serve
yeterli olmak
serve
hizmet vermek

Yemek tarifi altı kişiye hizmet vermektedir. - The recipe serves six people.

Bu onun ne kadar dürüst olduğunu göstermek için hizmet vermektedir. - This serves to show how honest she is.

serve
hizmetinde olmak
serve
-e hizmet etmek
serve
yetmek
serve
hizmetini görmek
serve
{f} yerine getirmek
serve
{f} çektirmek
serve
{f} el vermek
serve
{f} olanak tanımak
serve
{f} görev yapmak
serve
{f} kötü davranmak
serve
{f} hizmet etmek: serve one's homeland vatanına hizmet etmek
serve
uygun olmak
English - English
serve