Mahkeme oturumu üç saat sürdü.
- The court session lasted for three hours.
Yüksek mahkeme yargıçları kanunları yorumlarlar.
- Judges on the Supreme Court interpret the laws.
Saray ziyaretçileri bugün hala bu tenis kortunu görebilirler.
- Visitors to the palace can still see this tennis court today.
Yeni saray soytarısıyla tanıştın mı?
- Have you met the new court jester?
Bu bina dışarıdan dikkat çekici değildir ama içine bakarsanız çok güzel bahçeli bir iç avlu vardır.
- On the outside this building is not remarkable, but if you look inside there is a courtyard with a very beautiful garden.
Yatak odamın pencereleri avluya bakar.
- The windows of my bedroom face the courtyard.
Bay White onun için mahkemeye çıktı.
- Mr White appeared for him in court.
O konuda Anayasa Mahkemesi tarafından karar verildi.
- That matter was decided by the Supreme Court.
Bir yargıtay üyesiydi.
- He was a member of the Supreme Court.
Yargıtay yasanın yasa dışı olduğuna karar verdi.
- The Supreme Court ruled that the law was illegal.
Kur yapmadan önce bilseydim hiç kur yapmazdım.
- If I had known before I courted, I never would have courted none.
Geleneksel olarak erkeklerin kur yapmada öncülük etmesi bekleniyordu.
- Traditionally, men were expected to take the lead in courtship.