to wish, like, desire (to do something)

listen to the pronunciation of to wish, like, desire (to do something)
English - Turkish

Definition of to wish, like, desire (to do something) in English Turkish dictionary

list
liste

Şarap listesini görebilir miyim? - May I see the wine list?

Bu oyunlar yetişkin kategorisi altında listelenmiş. - These games are listed under the adult category.

list
{i} geminin yan yatması
list
listeye geçirmek
list
(Bilgisayar) döküm
list
listesini yapmak

Alınacak şeylerin bir listesini yapmak zorundaydım. - I had to make a list of things to buy.

Yapmam gereken şeylerin bir listesini yapmak zorundaydım. - I had to make a list of things I needed to do.

list
{f} listele

Alışverişe gitmeden önce her zaman ihtiyaçlarımı listelerim. - I always list what I need before I go shopping.

Çocuklar Noel listelerini, Noel Baba okur umuduyla Kuzey Kutbu'na gönderdi. - The children sent their Christmas lists to the North Pole with the hope that Santa would read them.

list
çift pullu sabanla sürmek
list
yan yat/listele
list
geminin yan yatmas
list
{f} yan yatmak
list
kenar çekmek
list
yarışma yeri
list
yan yatma/liste
list
{i} kumaş kenarı
list
liste,v.listele: n.liste
list
(isim) liste, kumaş kenarı, geminin yan yatması, cetvel
list
{i} liste, cetvel, dizin, fihrist
English - English
list

The spirit seemed to blow where it listed among a historically motley collection of Catholic theologians, Puritan zealots and American squires.