Bütün aile buğdayı hasat için yardımcı oldu.
- The whole family helped harvest the wheat.
Bu yıl iyi bir elma hasatı oldu.
- There has been a good apple harvest this year.
Senin zeytinlerini toplamam.
- I don't harvest your olives.
Kasım ayında zeytinler yağı çıkarılmak üzere ağaçlardan toplanır.
- In November, olives are harvested from the trees to make oil.
Sonbaharda bizim yaz ürünlerimizi hasat ederiz.
- In the fall we harvest our summer crops.
Kuraklık dönemi ürüne ciddi hasar verdi.
- The spell of drought did severe damage to the harvest.
The rising star harvested well-deserved acclaim, even an Oscar under 21.