Sami evliliği sona erdirmek için gönülsüzce onay verdi. - Sami reluctantly gave the OK to end the marriage.
Sami evliliği sona erdirmek için gönülsüzce onay verdi.
Sami reluctantly gave the OK to end the marriage.
Japonya, Kore için herhangi bir Rus tehdidini sona erdirmek istiyordu. - Japan wanted to end any Russian threat to Korea.
Japonya, Kore için herhangi bir Rus tehdidini sona erdirmek istiyordu.
Japan wanted to end any Russian threat to Korea.