Eisenhower, savaşı sona erdirmek için mücadele etti. - Eisenhower had campaigned to end the war.
Eisenhower, savaşı sona erdirmek için mücadele etti.
Eisenhower had campaigned to end the war.
Sami evliliği sona erdirmek için gönülsüzce onay verdi. - Sami reluctantly gave the OK to end the marriage.
Sami evliliği sona erdirmek için gönülsüzce onay verdi.
Sami reluctantly gave the OK to end the marriage.