Bir otlakçı çalışma numarası yapmayan biridir.
- A bum is someone who doesn't pretend to work.
Sonuna kadar görevi taşımalısın.
- You must carry the task through to the end.
O sonuna kadar elinden geleni yaptı.
- He did his best to the end.
Serseri gibi giyinip gelme.
- Don't come dressed like bums.
Ben beş para etmez bir serseriyim.
- I'm a good-for-nothing bum.
Ben bütünüyle berbattım.
- I was totally bummed.
Onun sıska bir sakalı bozuk bir bacağı var.
- He has a scraggly beard and a bum leg.