to wed; to espouse

listen to the pronunciation of to wed; to espouse
English - Turkish

Definition of to wed; to espouse in English Turkish dictionary

spouse
{i} eş, koca/karı
spouse
{i} hayat arkadaşı
spouse
karı kocadan her biri
spouse
(Bilgisayar) eşi

Eşiniz bir politikacı ise, öyleyse muhtemelen sizin adınız da zaman zaman gazetede görünecektir. - If your spouse is a politician, then likely your name will also appear in the newspaper from time to time.

Eşiniz sizinle birlikte kiliseye katılır mı? - Does your spouse attend church with you?

spouse
kuma
spouse
arkadaş
spouse
karı ya da koca
spouse

Eşinizle birlikte ne kadar zaman harcarsınız? - How much time do you spend with your spouse?

Bir insan eşine saygı göstermeli. - One should respect one's spouse.

spouse
{i} karı

Onun karısı bir Japon kadın. - His spouse is a Japanese woman.

spouse
{i} koca

Dul kocası ölmüş bir kadındır. - A widow is a woman whose spouse has died.

English - English
spouse