to wear or carry something with pride and skill

listen to the pronunciation of to wear or carry something with pride and skill
English - Turkish

Definition of to wear or carry something with pride and skill in English Turkish dictionary

rock
ileri geri hareket ettirmek
rock
{i} kaya parçası

Bir asteroid bir kaya parçasıdır. - An asteroid is a bit of rock.

rock
(Coğrafya) yerey
rock
sarsmak

Tekneyi sarsmak istemiyorum. - I don't want to rock the boat.

rock
sallamak

Tekneyi sallamak istemiyorum. - I don't plan on rocking the boat.

rock
kaya

Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu. - Seen at a distance, the rock looked like a human face.

Gemi, kayalara çarpmış. - The ship was wrecked on the rocks.

rock
rak
rock
bir tür şekerleme
rock
salla(mak)
rock
(İnşaat) kaya, taş
rock
cebelitarık dağı
rock
i sallama
rock
{i} argo büyük mücevher, elmas
rock
sallanma
rock
{i} para

Tom ve Mary birlikte Pulpit Rock'tan paraşütle atladılar. Kısa ama büyülü bir deneyimdi. - Tom and Mary have jumped together from Pulpit Rock with a parachute. It was a short but magical experience.

rock
{f} rock yapmak (dans)
rock
uyutmak
rock
{f} şok olmak
rock
{f} zorlaştırmak
English - English
rock

He's rocking your look hard!.

to wear or carry something with pride and skill

    Hyphenation

    to wear or car·ry some·thing with Pride and skill

    Turkish pronunciation

    tı wer ır käri sʌmthîng wîdh prayd ınd skîl

    Pronunciation

    /tə ˈwer ər ˈkarē ˈsəmᴛʜəɴɢ wəᴛʜ ˈprīd ənd ˈskəl/ /tə ˈwɛr ɜr ˈkæriː ˈsʌmθɪŋ wɪð ˈpraɪd ənd ˈskɪl/
Favorites