to warn or caution against some event

English - Turkish

Definition of to warn or caution against some event in English Turkish dictionary
caveat: şerh
caveat: sakınsın anlamında
caveat: ihbarname
caveat: hukuki işlemleri durdurma
caveat: işlemlerin durdurulması emri
caveat: (hukuk) alâkadar bir şahsın ilgili makamlara, yetkileri dahilindeki belirli işlemlerin kendisi dinleninceye kadar yapılmaması veya durdurulması için yaptığı müracaat
caveat: ihtar, ikaz
caveat: Bütün sorumluluk alı
caveat: (isim) işlemlerin askıya alınması, askı başvurusu, ikaz, uyarı
caveat: yetkileri dahilindeki belirli işlemlerin kendisi dinleninceye kadar yapılmaması veya durdurulması için yaptığı müracaat
caveat: Alıcı dikkatli olsun
caveat: {i} işlemlerin askıya alınması
caveat: alâkadar bir şahsın ilgili makamlara
caveat: {i} ihtar, uyarı, ikaz
caveat: {i} askı başvurusu

English - English

Definition of to warn or caution against some event in English English dictionary: caveat

to warn or caution against some event

Hyphenation

to warn or cau·tion a·gainst some e·vent

tı wôrn ır kôşın ıgenst sʌm ivent

/tə ˈwôrn ər ˈkôsʜən əˈgenst ˈsəm ēˈvent/ /tə ˈwɔːrn ɜr ˈkɔːʃən əˈɡɛnst ˈsʌm iːˈvɛnt/

History

Favorites