to walk in

listen to the pronunciation of to walk in
English - Turkish

Definition of to walk in in English Turkish dictionary

enter
{f} içeri girmek
enter
girmek

Okula girmek için sıkı çalıştım. - I studied hard to enter the school.

Yabancı bir ülkeye girmek için bir pasaporta ihtiyacın var. - You need a passport to enter a foreign country.

walk in
randevusuz
enter
başlamak
enter
ayağını atmak
enter
(Ticaret) gümrüğe bildirmek
enter
sınava girmek
enter
kaydetmek
enter
{f} girmek [(Bilgisayar) ]
walk in
girmek
Walk in
İçeri buyurun
enter
{f} yazılmak
enter
(fiil) girmek, giriş yapmak, girmek [bilg.], içeriye girmek, içeri girmek, katılmak, kaydolmak, yazılmak, kaydetmek, yazmak, sokmak, gümrük beyanında bulunmak, sahneye çıkmak
enter
deftere yazmak
enter
{f} yazmak

Ev numaranı, mahalleni, posta kodunu ve sokağını ayrı ayrı yazmak zorundasın. - You have to enter your house number, suburb, post code and street seperately.

enter
{f} girişmek, başlamak
enter
{f} giriş yapmak
enter
içine girmek
enter
{f} katılmak
enter
koymak
enter
{f} içeriye girmek
enter
{f} kaydolmak
walk in
içeri girmek
walk in
içine girilebilen
walk in
ayrı girişi olan
walk in
geniş
walk in
içeriye girmek
walk in
geniş gömme dolap
walk in
soğuk hava mahzeni
walk in
kazanılması kesin olan zafer
walk in
kesin kazanılacak olan seçim
English - English
enter by walking; "She walks in at all hours, as if she lived here
{i} person who walks in without having made an appointment; (Hotel Business) person who arrives as a guest to a hotel without having made a reservation
{f} enter
enter by walking; "She walks in at all hours, as if she lived here"
to walk in

    Turkish pronunciation

    tı wôk în

    Pronunciation

    /tə ˈwôk ən/ /tə ˈwɔːk ɪn/

    Videos

    ... obviously, William and Kate walk in. ...
Favorites