Yaşlı bir adam ağacın gölgesinde dinleniyordu.
- An old man was resting in the shade of the tree.
Christine tüm gün gölgede kaldı, çünkü güneş yanığı olmak istemiyordu.
- Christine stayed in the shade all day, because she didn't want to get a sunburn.
Grinin birçok tonları var.
- There are many shades of gray.
Bu bir araba için gerçekten kırmızının garip bir tonu.
- That's a really weird shade of red for a car.
Tom hep güneş gözlüğü takar.
- Tom always wears shades.
The hillside was bright green, shading towards gold in the drier areas.