English - Turkish
Definition of to utter oaths, to declare or put upon oath in English Turkish dictionary
- swear
- sövmek
- swear
- {f} yemin etmek
Beş yabancı dil biliyor ama yemin etmek istediği zaman kendi ana dilinde konuşuyor.
-She knows five languages, but when she wants to swear, she does so in her maternal language.
- swear
- {f} küfretmek
- swear
- {f} sövüp saymak
- swear
- {f} kalaylamak
- swear
- {f} lânet okuma
- swear
- {f} ant içmek
- swear
- küfürü basmak
- swear
- ant içirmek
- swear
- andiçmek
- swear
- yemin et
Tom kesinlikle gerekli olduğunda yemin ettiğini söylüyor.
-Tom says that he only swears when it is absolutely necessary.
Tom, Mary'ye anlatmayacağıma yemin ettirdi.
-Tom made me swear not to tell Mary.
- swear
- swear by bir şey üzerine yemin etmek
- swear
- {f} yeminle söylemek
- swear
- yeminle tasdik etmek
- swear
- tam manasıyla güv
- swear
- yeminle ifade vermek
- swear
- {f} yemin etmek, ant içmek; (birine) yemin verdirmek, ant içirmek
- swear
- swear at bir kimseye küfretmek
Related Terms
English - English
Definition of to utter oaths, to declare or put upon oath in English English dictionary
- {v} swear
to utter oaths, to declare or put upon oath
Hyphenation
to ut·ter oaths, to de·clare or put up·on oathPronunciation
Resimler
History
Favorites