to use the above device or machine

listen to the pronunciation of to use the above device or machine
English - Turkish

Definition of to use the above device or machine in English Turkish dictionary

card
{i} kart

Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı. - Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.

Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez. - None of the computers can continue to run with a burnt card.

card
carder tarakçı
card
(fiil) kart koymak, kart açmak; fişlemek; kartlara yapıştırmak; taramak (yün vs.)
card
kart veya kartonlara yapıştırmak
card
(Turizm) yemek listesi
card
(Turizm) alakart
card
kartlı
card
{f} taramak (yün vs.)
card
(Tiyatro) kartela
card
gırgır
card
kartpostal

Sana Boston'dan bir kartpostal göndereceğim. - I'll send you a post card from Boston.

Son kartpostal benimki. - The last card is mine.

card
karşılaşma bağdarlaması
card
şamatacı
card
{f} kart koymak
card
(Tekstil) 1. tarak 2. taramak
card
kart koymak fişlemek
card
{i} belge

Tom konferans odasına girdi, belgelerle dolu büyük bir karton kutu taşıyordu. - Tom entered the conference room, carrying a large cardboard box full of documents.

card
(isim) kart, kartpostal; oyun kâğıdı, iskambil kâğıdı; tebrik kartı; kartvizit, program; esprili kimse; belge; tarak (dokuma)
card
{i} oyun kâğıdı
card
{i} kartvizit

Tom Mary'ye kartvizitini verdi. - Tom gave Mary his business card.

Tom Mary'ye kartvizitini uzattı. - Tom handed Mary his business card.

English - English
card
to use the above device or machine

    Hyphenation

    to use the a·bove de·vice or ma·chine

    Turkish pronunciation

    tı yus dhi ıbʌv dîvays ır mışin

    Pronunciation

    /tə ˈyo͞os ᴛʜē əˈbəv dəˈvīs ər məˈsʜēn/ /tə ˈjuːs ðiː əˈbʌv dɪˈvaɪs ɜr məˈʃiːn/
Favorites