Sıcak banyo kaslarımı gevşetti.
- The hot bath relaxed my muscles.
Jim, kayak yaparken bacağında bir kas çekildi.
- Jim pulled a muscle in his leg while skiing.
Kalabalığın içinde güçlükle ilerledi.
- He muscled his way through the crowd.
Herkül'ün güçlü kasları vardı.
- Hercules had strong muscles.
Hensel and Wilson hit a series of leg shots simultaneously as Christian muscles between them with Quinn right on his heels.