to use as a leg, with it as object to bow

listen to the pronunciation of to use as a leg, with it as object to bow
English - Turkish

Definition of to use as a leg, with it as object to bow in English Turkish dictionary

leg
{i} bacak

Kanepeye oturdu ve bacak bacak üstüne attı. - He sat on the bench and crossed his legs.

Burada kısa süre dinlenelim. Bacaklarım yorgun ve ben daha fazla yürüyemiyorum. - Let's take a short rest here. My legs are tired and I can't walk any more.

leg
(Matematik) dikkenar
leg
fasıla
leg
(giysi) bacağı örten bölüm
leg
(eşya) ayak
leg
{i} raund
leg
{i} but
leg
{f} koşmak
leg
mobilya ayağı
leg
pergel ayağı
leg
{i} ayak (masa vs.)
leg
(isim) bacak, but, ayak (masa vs.), üçgenin taban olmayan kenarı, etap, raund, ayak (yarış)
leg
briç veya spor karşılaşmalarında kazanılan ilk oyun
leg
{i} etap
leg
legofmutton sail üç köşeli bi
leg
leg of mutton koyun budu
leg
{i} (mobilyada/pergelde) ayak
leg
bacak vazifesi gören şey
leg
ayak

Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur. - It crawls on all fours as a baby, then learns to walk on two legs, and finally needs a cane in old age.

O, tüm ayak işlerini yaptı. - He did all the legwork.

English - English
leg
to use as a leg, with it as object to bow
Favorites