to turn or move toward the south; to veer toward the south

listen to the pronunciation of to turn or move toward the south; to veer toward the south
English - Turkish

Definition of to turn or move toward the south; to veer toward the south in English Turkish dictionary

south
{i} güney

Japonya ve Güney Kore komşudur. - Japan and South Korea are neighbors.

Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır. - In the summer it's very hot in southern Spain.

south
{s} güneyden esen
south
(Ticaret) güney ülkeleri
south
güneyden gelen
south
güneyde

Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var. - In the north, there's Scotland; in the south, England; in the west, Wales; and further west, Northern Ireland.

Kuzey güneyden zıt yöndedir. - North is the opposite direction from south.

south
(Ticaret) az gelişmiş ülkeler
south
{i} lodos
south
güneye doğru

Görgü tanıkları bombalamadan hemen sonra Tom'un Park Street'te güneye doğru yürüdüğünü gördüler. - Eye witnesses saw Tom walking south on Park Street just after the bombing.

Tom Park Caddesinde güneye doğru sürüyordu. - Tom was driving south on Park Street.

south
{i} güney rüzgârı
south
güneyden

Bulutlar güneyden geliyor. - The clouds are coming from the south.

Kuzey güneyden zıt yöndedir. - North is the opposite direction from south.

south
güneye

Benim evim güneye bakıyor. - My house looks to the south.

En büyük yatak odası güneye bakıyor. - The largest bedroom faces south.

English - English
south
to turn or move toward the south; to veer toward the south
Favorites