English - Turkish
Definition of to turn informer; to betray one's accomplice in English Turkish dictionary
- peach
- şeftali
Tom yarım şeftali yedi ve artanını bana uzattı.
-Tom ate half the peach and handed me the rest.
Süpermarkete şeftaliler için değil çikolata için gidiyorum.
-I am not going to the supermarket for peaches, but for chocolate.
- peach
- {i} çok güzel kız
- peach
- {f} ihbar etmek
- peach
- {i} fıstık gibi şey
- peach
- {f} gammazlamak
- peach
- özellikle güzel kadın
- peach
- peach blossom şeftali baharı
- peach
- çok güzel şey veya kimse
- peach
- (Gıda) şeftali kompostosu
- peach
- şeftali ağacı
Bu bir şeftali ağacı. Çok güzeldir.
-This is a peach tree. It's very pretty.
Şeftali ağacı çiçek açtığı zaman çok güzeldir.
-The peach tree is beautiful when in flower.
- peach
- peach tree şeftali ağacı
- peach
- Prunus persica
- peach
- şeftali rengi
- peach
- ihbar etme
- peach
- açık pembe renk
- peach
- peach blow açık pembe porselen cilâsı
Related Terms
English - English
Definition of to turn informer; to betray one's accomplice in English English dictionary
- peach
to turn informer; to betray one's accomplice
Hyphenation
to turn informer; to be·tray one's ac·com·plicePronunciation
Resimler
Favorites